2 Şubat 2018 Cuma

GRİGORY PETROV ve İDEAL ÖĞRETMEN

GRİGORY SPİRİDONOVİÇ PETROV HAYATI

Grigory Spiridonoviç Petrov, (d. 1866, Rusya – ö. 1925, Paris), Rus hatip, gazeteci, yazardır. 20.yüzyıl başında Rusya’nın en tanınmış papazlarından, en çok okunan halk yazarlarından birisi idi. 1891’de Petersburg İlahiyat Akademisi’nden mezun oldu ve din görevlisi olarak tayin edildi. Fakat görüşleri nedeniyle kiliseden kovuldu,  aforoz edildi ve ülkesinden sürgün edildi. Sonra kendisini tamamen yazarlığa verdi; gazeteci ve hatip olarak kitleleri etkilemeyi sürdürdü.
Bolşevik Devrimi gerçekleştiğinde ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Yugoslavya Krallığı’nda geçirdiği son yıllarında pek çok eser kaleme aldı. Belgrad Üniversitesi’ne profesör olarak tayin edildi. Son yıllarında üniversitedeki derslerinin yanı sıra, tüm ülkeyi gezerek konferanslar verdi; hatip ve gazeteci-yazar olarak büyük bir üne kavuştu.
 Mide kanserine yakalandı, devlet imkanıyla Paris’e gönderildi fakat orada 1925 yılında vefat etti. Yakılan na’şının külleri eşi ve kızının yaşadığı Novi Sad kasabasında defnedildi. Mezaɾı daha sonɾa kızı taɾafından Münih şehɾinin
 Ostfɾiedhof Mezaɾlığı'na nakledildi.

ESERLERİ

  • Beyaz Zambaklar Ülkesinde
  • İdeal Öğretmen

İDEAL ÖĞRETMEN KİTABI

Grigory Petrov’un kaleme aldığı bu eser sayfa bakımından az fakat anlam bakımından çok şeyler barındırıyor. Kitap; bir boyutuyla bir eğitim kitabı, bir boyutuyla Rusya’nın belli bir dönemine ışık tuttuğu için bir dönem kitabı, belli bir idealist eğitim felsefesini açığa vuran boyutuyla da bir idealizm kitabı…
Prof. Raçinski’nin, Rusya’da 1880’li yıllarda ülkenin en iyi üniversitelerin birinde genç ve gözde bir matematik profesörü iken, üniversitedeki görevinden istifa ederek doğduğu köye -Rusya´nın Smolenska Eyaleti´nin Tatevo Köyü´ne- öğretmen olmasını konu alıyor.
Matematik profesörlüğünü bırakmak istediği zaman herkes karşı çıkıyor. Bu ülkenin madeni çıkaracak kişilere de ihtiyacı var diyorlar.  O ise “Ben de halkın zihninin ve vicdanının madenine gidiyorum” diyor.
 Kötü okullar kibrit çöpü gibidir. Bir dakika kadar etrafını aydınlatır ve sönerler. Halkın zihnindeki karanlık deryanın dağılması için, büyük ve parlak fenerlere ihtiyaç vardır. “Ve ben, doğduğum köyde bir aydınlık feneri olmak istiyorum.”
Prof. Raçinski, ülke olarak icraat yapmadan boş boş övünmeyi eleştiriyor: “Biz şöyle bir milletiz, şöyle topraklarımız var, şöyle kaynaklarımız var vb.” Esas olan bu kaynakların doğru bir şekilde değerlendirilmesidir. Bize ait değerlerimizi önce yöresel, sonra ulusal daha sonrada evrensel düzeye çıkarmalıyız. Ancak o zaman övünebiliriz.
Prof. Raçinski aydınların ve devlet adamlarının halktan uzak bir yaşam sürdürmelerini, halka yabancılaşmalarını eleştiriyor. “Biz halka ne verdik ki onlardan ne bekliyoruz?” Birçok yetenek keşfedilmeden, geliştirilmeden, faydalanılmadan yok olup gidiyor. Bir ülkeyi güçlü ve değerli yapan halktır. Halkın eğitim ve refah seviyesi ne kadar yükseltilirse o ülke o kadar değer kazanır.  
Prof. Raçinski, Rus Halkını uyuşturan, gerileten, perişan eden en büyük illetlerden birinin içki olduğunu söyler. Bunu ekonomik, sosyal ve sağlık açısından bilimsel verilerle kanıtlamaya çalışır. “Yeni, ayık bir yaşam yaratmak için çocuklardan, gençlerden başlamak lazım. Yeni insanlar, sağlıklı, güçlü ve ayık bir halk yetiştirmek için.”
“Kendinizi yönetmeyi öğrenin.” diyordu Raçinski öğrencilerine. “ Bu işin ehli olun; kalbinizin, duygularınızın ve arzularınızın dizginlerini iyi tutun. Bağımlılıklardan uzak durun. Her çeşit bağımlılık ruhsal kölelik getirir. Kimseye ve hiçbir şeye köle olmayın. Tembellik sizi cezbediyorsa, çalışmalarınızı bölüyor ve dikkatinizi dağıtıyorsa, kendinizi yenmeyi öğrenin. Kendinizi iş yapmaya zorlayın.
Bazı bulaşıcı hastalıklar var: Suçiçeği, kolera, kızıl ve diğerleri. Herkes bu hastalıklardan korunur. Ancak aptallığın, sarhoşluğun, hoşgörüsüzlüğün ve sefahatin de bulaşıcı hastalıklar olduğunu unutmayın. Onlardan sakının. Dağılmayın. Kötü ortamlardan uzak durun. Alçak ve sinsiler arasında asil, kötüler arasında iyi huylu, sarhoşlar arasında ayık olmayı bilin.” diyordu.
İlerleyen zamanda Moskova ve Petrograd üniversitelerinde  Tateva köyünden gelenlerle tanışmak, o­nlarla birlikte eğitim yapmak bir o­nur kabul edilecektir. “En yüksek makamlara da gelseler asıllarını, ailelerini unutmayan” ve “Suçlandıkları anda bile sakin kalmayı” başaran Raçinski'nin talebeleri her yerde göz dolduracaklardır. Bu öğrenciler arasında Bogdanolf  Bielski resim, Bogdanolf  Zabolotni ise Kimya dalında zirveye ulaşacaklardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SAYILAR OKUMA YAZMA ÇALIŞMALARI

SAYILAR OKUMA YAZMA ÇALIŞMALARI 1'den 9'a kadar sayılar okuma yazma çalışmaları hazırladım. Ben sınıfımda severek kullanacağıma em...