GRİGORY SPİRİDONOVİÇ PETROV HAYATI
Grigory
Spiridonoviç Petrov, (d. 1866, Rusya – ö. 1925, Paris), Rus hatip, gazeteci,
yazardır. 20.yüzyıl başında Rusya’nın en tanınmış papazlarından, en çok okunan
halk yazarlarından birisi idi. 1891’de Petersburg İlahiyat Akademisi’nden mezun
oldu ve din görevlisi olarak tayin edildi. Fakat görüşleri nedeniyle kiliseden
kovuldu, aforoz edildi ve ülkesinden
sürgün edildi. Sonra kendisini tamamen yazarlığa verdi; gazeteci ve hatip
olarak kitleleri etkilemeyi sürdürdü.
Bolşevik
Devrimi gerçekleştiğinde ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Yugoslavya Krallığı’nda
geçirdiği son yıllarında pek çok eser kaleme aldı. Belgrad Üniversitesi’ne profesör
olarak tayin edildi. Son yıllarında üniversitedeki derslerinin yanı sıra, tüm
ülkeyi gezerek konferanslar verdi; hatip ve gazeteci-yazar olarak büyük bir üne
kavuştu.
Mide kanserine yakalandı, devlet imkanıyla
Paris’e gönderildi fakat orada 1925 yılında vefat etti. Yakılan na’şının külleri
eşi ve kızının yaşadığı Novi Sad kasabasında defnedildi. Mezaɾı daha sonɾa kızı
taɾafından Münih şehɾinin
Ostfɾiedhof Mezaɾlığı'na nakledildi.
ESERLERİ
- Beyaz Zambaklar Ülkesinde
- İdeal Öğretmen
İDEAL ÖĞRETMEN KİTABI
Grigory Petrov’un kaleme
aldığı bu eser sayfa bakımından az fakat anlam bakımından çok şeyler barındırıyor.
Kitap; bir boyutuyla bir eğitim kitabı, bir boyutuyla
Rusya’nın belli bir dönemine ışık tuttuğu için bir dönem kitabı, belli bir
idealist eğitim felsefesini açığa vuran boyutuyla da bir idealizm kitabı…
Prof. Raçinski’nin, Rusya’da 1880’li yıllarda ülkenin
en iyi üniversitelerin birinde genç ve gözde bir matematik profesörü iken,
üniversitedeki görevinden istifa ederek doğduğu köye -Rusya´nın Smolenska
Eyaleti´nin Tatevo Köyü´ne- öğretmen olmasını konu alıyor.
Matematik profesörlüğünü bırakmak istediği zaman
herkes karşı çıkıyor. Bu ülkenin madeni çıkaracak kişilere de ihtiyacı var
diyorlar. O ise “Ben de halkın zihninin
ve vicdanının madenine gidiyorum” diyor.
Kötü okullar
kibrit çöpü gibidir. Bir dakika kadar etrafını aydınlatır ve sönerler. Halkın
zihnindeki karanlık deryanın dağılması için, büyük ve parlak fenerlere ihtiyaç
vardır. “Ve ben, doğduğum köyde bir aydınlık feneri olmak istiyorum.”
Prof. Raçinski, ülke olarak icraat yapmadan boş boş
övünmeyi eleştiriyor: “Biz şöyle bir milletiz, şöyle topraklarımız var, şöyle
kaynaklarımız var vb.” Esas olan bu kaynakların doğru bir şekilde
değerlendirilmesidir. Bize ait değerlerimizi önce yöresel, sonra ulusal daha
sonrada evrensel düzeye çıkarmalıyız. Ancak o zaman övünebiliriz.
Prof. Raçinski aydınların ve devlet adamlarının
halktan uzak bir yaşam sürdürmelerini, halka yabancılaşmalarını eleştiriyor.
“Biz halka ne verdik ki onlardan ne bekliyoruz?” Birçok yetenek keşfedilmeden,
geliştirilmeden, faydalanılmadan yok olup gidiyor. Bir ülkeyi güçlü ve değerli
yapan halktır. Halkın eğitim ve refah seviyesi ne kadar yükseltilirse o ülke o
kadar değer kazanır.
Prof. Raçinski, Rus Halkını uyuşturan, gerileten,
perişan eden en büyük illetlerden birinin içki olduğunu söyler. Bunu ekonomik,
sosyal ve sağlık açısından bilimsel verilerle kanıtlamaya çalışır. “Yeni, ayık
bir yaşam yaratmak için çocuklardan, gençlerden başlamak lazım. Yeni insanlar,
sağlıklı, güçlü ve ayık bir halk yetiştirmek için.”
“Kendinizi yönetmeyi öğrenin.” diyordu Raçinski öğrencilerine.
“ Bu işin ehli olun; kalbinizin, duygularınızın ve arzularınızın dizginlerini
iyi tutun. Bağımlılıklardan uzak durun. Her çeşit bağımlılık ruhsal kölelik
getirir. Kimseye ve hiçbir şeye köle olmayın. Tembellik sizi cezbediyorsa,
çalışmalarınızı bölüyor ve dikkatinizi dağıtıyorsa, kendinizi yenmeyi öğrenin.
Kendinizi iş yapmaya zorlayın.
Bazı bulaşıcı hastalıklar var: Suçiçeği, kolera, kızıl
ve diğerleri. Herkes bu hastalıklardan korunur. Ancak aptallığın, sarhoşluğun,
hoşgörüsüzlüğün ve sefahatin de bulaşıcı hastalıklar olduğunu unutmayın. Onlardan
sakının. Dağılmayın. Kötü ortamlardan uzak durun. Alçak ve sinsiler arasında
asil, kötüler arasında iyi huylu, sarhoşlar arasında ayık olmayı bilin.” diyordu.
İlerleyen zamanda Moskova ve Petrograd
üniversitelerinde Tateva köyünden gelenlerle tanışmak, onlarla birlikte
eğitim yapmak bir onur kabul edilecektir. “En yüksek makamlara da gelseler
asıllarını, ailelerini unutmayan” ve “Suçlandıkları anda bile sakin kalmayı”
başaran Raçinski'nin talebeleri her yerde göz dolduracaklardır. Bu öğrenciler
arasında Bogdanolf Bielski resim, Bogdanolf Zabolotni ise Kimya
dalında zirveye ulaşacaklardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder